“`html
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6 Mart 2025’te Suriye’deki çatışmaların bir tehdit haline geldiğine dikkat çekti. Bahçeli, özellikle Lazkiye, Tartus, Hama, Humus ve Dera kentlerinde meydana gelen silahlı çatışmaların, Türkiye’nin iç asayiş ve barış ortamını tehdit ettiğini belirtti. Bahçeli’nin sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, bu çatışmaların dış güçler tarafından yönlendirildiği ve etnik-mezhep temelli çatışmaların yeniden alevlenme potansiyeli taşıdığına işaret etti. Suriye’nin içinde bulunduğu karmaşık durumun, bölgesel ve küresel husumet mekanizmalarının etkisi altında geliştiğini öne sürdü.
Bahçeli, Suriye’de suların durulmuş görünse de, kabaran dip dalgaların mevcut tehditler arasında olduğuna dikkat çekti. Mezhep ihtilaflarını kaşıyan bir plot ile Türkiye’nin de tehlikeye atıldığını ifade ederken, “Baas kalıntıları” ve yabancı istihbarat örgütleri hakkında da eleştirilerde bulundu. Bahçeli, Suriye’deki durumun yanısıra, Türkiye’de de bu tür provokasyonların ve mezhepsel çatışmaların yarattığı tehlikeleri gündeme getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için de sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, CHP’nin Alevi vatandaşları istismar ettiğini ve bu yaklaşımın hastalıklı bir siyaset anlayışının sonucu olduğunu söyledi. Alevilerin, “canımız ve ciğerparemiz” olduğunu vurgulayan Bahçeli, Alevi ve Sünni kardeşler arasında uçurum açmaya çalışanların din ve millet düşmanı olduklarını belirtti. CHP’nin bu tavrını fitne yaratmak amacıyla geliştirdiği görüşler olarak değerlendiren Bahçeli, siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılığı eleştirerek, bu tür yaklaşımların insanlık suçu işlemekle eşdeğer olduğunu ifade etti.
Bahçeli, Demokrasi ve Martı Partisi’nin (DEM Parti) bu sürece karşı duruşunu netleştirmesi gerektiğini de dile getirdi. DEM Parti’nin, CHP ve diğer siyasi partilerle yapacağı temaslarda dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “27 Şubat İmralı çağrısını mı konuşacaklar yoksa etnik ve mezhebi hassasiyetleri tahrip edici adım ve arayışları mı benimseyecekler?” diye sordu. Bahçeli, Türkiye’nin terör sorununu çözme çabasında olduğu bir dönemde, etnik ve mezhebi tahrikleri siyasi argüman olarak kullananların affedilmeyeceğini belirtti.
Son olarak, Bahçeli, partilerin, ülkenin siyasi istikrarı için sorumlu davranmaları gerektiğini ifade ederek, “Ateşe dökülen benzin ilk dökeni yakacak.” uyarısında bulundu. Bahçeli, tüm siyasi partileri ulusal değerlere sahip çıkmaya ve milli bir duruş sergilemeye davet etti. Sözlerinin sonunda, Türkiye’nin iç huzurunu korumak ve terörü men etmek adına tüm siyasi aktörlerin bilinçli hareket etmesi gerektiği mesajını verdi.
“`