İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze konusunda ABD Başkanı Joe Biden hükümetine karşı koymanın hesaplarını yapıyor. Bu durum, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) raporuna yansıdı. Rapor, Netanyahu’nun Gazze’deki saldırılar sonrasına ilişkin bir plan hazırlanması konusunda ABD’nin baskısına büyük ihtimalle karşı koyacağını ortaya koyuyor. Amerikan CNN televizyonunun haberinde, 3 Haziran tarihli ve ABD’li yetkililer arasında dolaşıma giren CIA raporuna atıfta bulunarak, Netanyahu’nun Gazze’deki saldırılar sonrasına ilişkin planı ele aldığı belirtiliyor.
Rapora göre, İsrail içinde Gazze’ye yönelik saldırılar sonrasına ilişkin plan konusunda bir fikir birliği bulunmamakta ve kabinedeki bakanların farklı görüşlere sahip olduğu belirtilmektedir. Netanyahu’nun ABD’nin saldırılar sonrasına ilişkin plan oluşturulmasına dair baskısına muhtemelen karşı koyacağı yorumunda bulunulan raporda, İsrail hükümetinin derin bir bölünme içinde olduğu vurgulanmaktadır. ABD Başkanı Joe Biden, Time dergisindeki mülakatında, kamuoyunun “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kendi siyasi geleceği için Gazze’deki savaşı uzattığı” sonucuna varmasının tüm nedenlerinin bulunduğunu söylemiştir.
İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, Netanyahu’nun Gazze’deki saldırılar sonrasına ilişkin 8 Haziran’a kadar bir planı onaylamaması halinde partisinin hükümetten çekileceği tehdidinde bulunmuştur. Gazze’de askeri bir yönetimin kurulmasını kabul etmeyeceğini belirten İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da, Netanyahu’ya, konuya ilişkin bir karar vermesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil-askeri bir rejimin olmayacağını ilan etmesi ve Hamas’a alternatif bir yönetimi teşvik etmesi çağrısında bulunmuştur.
Sonuç olarak, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze konusunda ABD hükümetine karşı koyabileceği belirtilmektedir. İsrail hükümeti içinde derin bir bölünme sürerken, Netanyahu’nun siyasi geleceği için kararlar alması gerektiği vurgulanmaktadır. Netanyahu’nun Gazze’deki saldırılar sonrasında plan yapmaması durumunda hükümetten çekilme tehditleri gelmektedir. Tüm bu gelişmeler, İsrail’in iç politikasında ve dış ilişkilerinde önemli etkiler yaratabilecek potansiyele sahip görünmektedir.