İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava ve kara saldırıları 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam etmektedir. Bu saldırılar sonucunda birçok sivil hayatını kaybetmiş, binlerce kişi yaralanmış ve evsiz kalmıştır. Gazze’nin altyapısı ciddi şekilde zarar görmüş, hastaneler, okullar ve diğer kamu binaları da tahrip olmuştur. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bini aşmıştır. İsrail’in bu katliamlarına rağmen uluslararası toplumun tepkileri devam ederken, yeni bir skandal ortaya çıkmıştır.
İsrail askerinin kolunda görülen harita, vadedilmiş toprakları simgelemektedir. Haritada, Mısır, Lübnan, Suriye, İran, Irak, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bazı bölgeleri yer almaktadır. Yahudilikte vadedilmiş topraklar, Tanrı YHVH tarafından İbrahim ve soyuna vaat edilmiş bir bölge olarak kabul edilir. Bu kavram, kutsal metinlerde geçen ve Yahudi inancında önemli bir yere sahip olan bir vaadi ifade etmektedir. Sınırları kesin olarak tanımlanmasa da genel olarak İsrail ve Filistin Devleti topraklarını içeren bölge vadedilmiş topraklar olarak kabul edilir.
Günümüzde vadedilmiş topraklar Mısır, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, İran’ın bir bölümü ve Türkiye’nin güneyini kapsamaktadır. İsrail’in bu haritayı askerinin kolu üzerinde taşıması uluslararası arenada büyük bir tepkiye neden olmuştur. Vadedilmiş topraklar konusu, İsrail-Filistin çatışmasının temelinde yatan ve hala çözülememiş olan kritik bir meseledir. Bu nedenle, İsrail’in vadedilmiş topraklar haritasını kullanması, bölgedeki gerginliği artırmaktadır.
Uluslararası toplumun İsrail’e yönelik bu saldırıları ve vadedilmiş topraklar konusundaki politikalarını yakından takip etmesi gerekmektedir. Çünkü bu tür skandallar ve askeri saldırılar, bölgede istikrarsızlığı artırarak barış sürecini olumsuz etkileyebilir. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına son vermesi ve uluslararası hukuka saygı göstermesi, bölgedeki çatışmaların çözümüne önemli bir adım olacaktır.