Allah mı yoksa kul mu affetmeli?

Affetmek Nedir?
- Özgürleşmektir:
Affetmek, öncelikle kendini geçmişin yükünden, öfke ve kin gibi yıpratıcı duygulardan kurtarmaktır. Başkasına bir iyilikten çok, kendine yapılan bir iyiliktir. - İçsel barışı sağlamaktır:
Sürekli zihninde tekrar eden acı anıları durdurmak, onları kabul etmek ve artık hayatını kontrol etmelerine izin vermemektir. - Empati geliştirmektir:
Suçlayıcı zihin yerine, karşındaki insanın neden öyle davrandığını anlamaya çalışmaktır. Onu onaylamak değil, sadece insan olduğunu görmek. - Geçmişte yaşanmış ama değiştirilemeyecek bir durumu kabul etmektir:
Affetmek, olanı “olmamış saymak” değil, “olduğunu kabul edip onun seni tanımlamasına izin vermemek”tir. - Gücünü geri almaktır:
Birini affetmediğinde, zihinsel ve duygusal enerjini hâlâ ona bağlı tutarsın. Affetmek, o ipi kesip enerjini kendine geri çevirmektir.
Affetmek Ne Değildir?
- Yapılanı onaylamak değildir:
Affetmek, “Doğru yaptın” demek ya da kötülüğü haklı çıkarmak değildir. Yalnızca bunun seni kontrol etmesine izin vermemektir. - Unutmak değildir:
Hafıza silinmez. Ama duygusal bağ azalır. Affetmek, hatırladığında artık canının yanmaması demektir. - Sınırları kaldırmak değildir:
Affetmek, aynı kişinin sana tekrar zarar vermesine izin vermek zorunda olduğun anlamına gelmez. Gerekirse uzak kalmak da affetmenin bir parçasıdır. - İlişkiyi sürdürmek zorunda olmak değildir:
Bazı affetmeler sessiz olur. Affedersin ama hayatından çıkartırsın. Bu da sağlıklıdır.
Fakında mısın, affetmenin Allah’ın işi olmayıp, kendi sağlığın için çözmen gereken kendi görevin olduğunu? Sözler kitabımdan, affetme hakkındaki sözlerimi toparlayıp sizlerle paylaşmak istedim.
“Bağımlı olduğumuz maddelerle bilinci sustursak da asla ama asla duyguların ihtiyaçlarını beslemiş olmayız. Bunun tek çözümü, yıkıcı duygulara neden olan kişi ve olaylarla yüzleşmek ya da affetmek! Sonrasında duygularımızın ihtiyaçlarını beslemek ile mümkündür.”
“Kişi ve olaylara olan öfkeni, kırgınlıklarını Yaradan affetsin diyerek ona havale etme. Onun değil senin sorunların, o değil sen şifalanmalısın, o değil sen yaşamda ilerlemeli ve mutlu olmalısın, bu senin yapman gereken bir eylemdir.”
“Affetmek ne değildir? Onu sevmek ya da saygı duymak değildir. Onunla ilişkiyi sürdürmek değildir. Onun beklentilerini yerine getirmek değildir. Onu suçsuz bulmak değildir. Affetmek senin özgürlüğün içindir.”
Affederek özgürleş ancak o zaman anda yaşıyor olacaksın.
Affetmek senin içindir, affederek yüklerinden kurtul.
Affedilmemiş kişi ya da olaylar, andaki düşüncelerle tekrar hayat bulur.
Affet, yüzleş ya da bırak, o zaman yaşamında ilerlemeye başlayacaksın.
Affetmek acıların sona ermesi demektir.
Affetmek geçmişi bırakmayı, anda yaşamayı ve geleceğe umutla bakma özgürlüğünü kazandırır.
Affetmek, bize geçmişi geçmişte bırakıp, anı yaşama ve geleceğe umutla bakma özgürlüğünü verir.
Affettiğinde zihnindeki öfkeyi etkisizleştirmiş ve yeni bilgilere yer açmış olursun.
Affetmek, bırakmak ya da yüzleşmek senin intikamındır.
Affetmek, karşı taraftan alınan bir intikamdır.
Affetmek ve unutmak, senin içindir. Onu affettiğinde o acıya sen ise huzura kavuşursun.
Affetmek, bize geçmişi geçmişte bırakıp, anı yaşama ve geleceğe umutla bakma özgürlüğünü verir.
Affetmek, onun için değil, senin özgürlüğün içindir.
Affetmek, senin bedeninin şifası içindir.
Affetmek, yeni ilişkilere ve deneyimlere yer açmaktır.
Affetmek; karşı tarafı iyileştirmez, affedeni yani seni iyileştirir.
Affettiğinde sağlığını kazanırsın.
Affettiğinde sağlığını kazanırsın. Başkalarını affettiğinde sen özgürleşirsin.
Başkalarını affettiğinde, onlar değil sen özgürleşirsin.
Ben asla affetmem deme ya da Allah affetsin deme, affetmek senin intikamındır.
Farkında mısın, affetmediğin sürece geçmişte yaşadığın deneyimleri tekrar tekrar yaşamak zorunda kalacağının?
Farkında mısın, affettiğinde kronik olan hastalıklarının da hayatından çıkacağının?
Geçmişindeki kişileri ve kendini affetmezsen sürekli yaşamının ve yaşadıklarının yıkıcı yerlerini görmeye odaklanırsın. Ne yaşarsın ne de aileni ve çevrendekileri yaşatırsın.
Geçmişte affedilmemiş bir kişi ya da olay, andaki düşüncelerle tekrardan hayat bulur.
Her ne yaşadıysan ya da hangi yaşta olursan ol, her olayı, herkesi ve kendini affedebilirsin.
Kafa ileriye (öne) bakar ama zihin geçmişe (arkaya) bakmaya eğilimlidir. Affettiğinde hem zihin hem kafa ileriye bakmaya başlar.
Onu affettiğinde o acı çekmeye, sense huzura kavuşursun.
Uzun yaşamanın sırrı; geçmişi affetmek ve geleceğe dair hedefler koymak.
Yaşamında ilerleyemiyor ve tekrar tekrar aynı sonuçları yaşıyorsan, deneyim ve tecrübe ile edindiğin bilgilerle yüzleşerek kendini affetmelisin.
Zihnindeki yüklerden sadece affederek kurtulabilirsin.
“Affetmek karşı tarafı haklı bulmak demek değildir. Onu sevmek ya da saygı duymak değildir. Onu susuz bulmak ve onun beklentilerini yerine getirmek değildir. Onunla ilişkiyi sürdürmek hiç değildir.»
2 Şükran 1 Sevgiler
Deniz EGECE
Bu güzel köşe yazısı için öncelikle 2 şükran 1 sevgi diliyorum
Resmen yaşamın mutluluğun şifresini vermişsiniz.. Rabbim ilminizi arttırsın sizi çok seviyorum Girdap habere ayrıca teşekkür ederim bu muhteşem insanı bizimle buluşturduk icin
Öncelikle 2 şükran 1 sevgi diliyorum
Resmen yaşamın mutluluğun formülünü vermişsiniz.muhtesem bir anlatım Rabbim ilminizi arttırsın sizi çok seviyorum
Girdap habere ayrıca teşekkür ediyorum
Sizin gibi bir mucizeyi bizimle buluşturduk için iyiki varsiniz