Dijital Kirliliğin Esiri Olduk!
Dışarıda hava güzel, güneş parlıyor, ağaçlar dans ediyor ama kimsenin başını kaldırıp gökyüzüne baktığı yok. Çünkü herkesin başı önünde. Çünkü herkesin elinde bir ekran var. 7’sinden 77’sine, bu millet artık dijital kirliliğin esiri olmuş durumda.
Kimse kimseyle konuşmuyor, göz göze gelmiyor, dertleşmiyor. Çünkü herkes ayrı bir dünyada. Sosyal medya dediğimiz o dijital illüzyon, herkesi içine çekti. Eskiden mahallenin bakkalından haber alınırdı, şimdi kim kiminle nerede story atmış diye yaşıyoruz. Ne yazık ki gerçek dünya, sanal dünyanın gölgesinde kaldı.
Peki bu nereye kadar? Her sabah uyanır uyanmaz telefonuna bakan, gece yatmadan önce ekran ışığıyla uyuyan bir toplum sağlıklı olabilir mi? Elbette hayır. Bu bir bağımlılık. Hem de öyle böyle değil, çağın en büyük zihinsel işgali!
Ben Haluk Girti olarak bu gidişatın iyi bir yere gitmediğini açık açık söylüyorum. İnsanlar artık dijital bir işkencenin içinde yaşıyor. Doktorundan tutun da profesörler, yetmedi siyasetçiler yetmedi orospular yetmedi travestiler, ne ararsan mevcut yani, birde şimdi işsiz gazeteci tayfası çıktı, ne kadar işten atılan varsa hepsi ya sosyal medya fenomeni yada Youtuber oldu başımıza. Eeeee nasıl olacak peki? kısacası internet çarşısı karıştı. Ben voltamı aldım kim ne yaparsa yapsın ne yazarsa da yazsın haydi bana eyvallah dostlar.
Oh be dünya varmış!
Adamlar neredeyse katılımcı sayısını arttırmak için vermedikleri şey kalmadı, yarın beni izliyorsan sana bir gecelik sürprizim var diyecek fenomenlerle doldu taştı sosyal medya. İnternet çıktı güzel her türlü bilgiye ulaşmak kolaylaştı oda güzel ama kafa karışıklığı daha da arttı. Sosyal medya insan ruhunu çökertiyor resmen, telefon ekranları ise samimiyeti öldürüyor.
Kurtuluş var mı peki? Var. Ama kolay değil. Bu bağımlılıktan kurtulmanın tek yolu, teknolojinin olmadığı, telefonların bile çekmediği bir doğaya kaçmak. Evet, yanlış duymadınız! Şehirden, Wi-Fi’dan, bildirimlerden, ekranlardan uzaklaşmak. Oksijenle, toprakla, sessizlikle yeniden buluşmak. Ben bunu yapmaya karar verdim ve uygulamaya da başladım. Bundan sonra benim hayatımda sosyal medya platformları yok. Eski platformları kapatmadım ama telefonumdan sildim attım. Bu alışkanlıktan sizde inşallah benim gibi kurtulursunuz. Yoksa hayatınız boyunca uyuşturucu bağımlısı gibi bu platformların esiri olursunuz. Benden söylemesi.
Bir gün herkesin iç sesi şöyle diyecek:
“Artık yeter! Ruhumu geri istiyorum.”
İşte o gün gerçek kurtuluş başlayacak.
DİPNOT: İnsan nereyi kirletmedi ki internet temiz kalsın!
Gerçeğin Peşindeyiz…
Güzel yazı. Önemli bir konuya değinmiş yazar.
Beğendim..