Neden bu başlığı attım; Çünkü yıllar önce biz devleti trilyonlarca soyarak vergi kaçıran bir un firmasını devletimizin kalesini korumak ve de bu esnada devletin kendi rızası ile sözde verdiği ihbar ikramiyesini kazanmak için devletimize güvendik ve o ünlü firmayı 3500 sayfalık belgelerle birlikte ihbar ettik. Ettik etmesine de bakın ondan sonra başımıza neler geldi size bu yazımda özet olarak anlatacağım.
Bundan yıllar önce yine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek zamanında hatırladığım kadarıyla bir firmayı tüm yolsuzluklarını ve hırsızlıklarını belgeleriyle Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığına ihbar ettik.
İhbarcı olanlar arasında üç kişi gazeteci kimliğine sahip olan kişilerdi. Elimizle teslim ettiğimiz bu yolsuzluk belgelerini devletin kurum ve kuruluşları incelemeye aldı, Daha sonra ne mi oldu? Bizim devlete ihbar ettiğimiz firmaya birileri bizi ihbar etti. Yani biz ihbarcılar devlet tarafından gizli tutulacağımız yerde tam tersi uygulandı ve bizi firmaya deşifre etti devlet.
Bu resmen vatandaşa yani bize ihbarcılara ihanet edildi. Bunun üzerine devleti trilyonlarca vergi ödemeyerek zarara sokan bu firma, devlet tarafından cezalandırılacağı yerde korunup kollanmaya başlandı. Bu olaylar Berat Albayrak’ın Maliye Bakanlığı döneminde yaşandı. Bu konuda bir sıfır öne geçen firma bizi tek tek tespit ederek bizim hakkımızda maddi manevi dava açarak bizden şikayetçi oldu. Yani top tam tersine döndü bir anda biz haklıyken suçlu duruma düşüverdik. Firma güçlüydü. Devletin içinde kendini temiz çıkartabilecek güce sahipti. Biz direndikçe kanun yani adalet mekanizmasınca bile haklı olmayı bırakın az kalsın ceza evini boylayacaktık.
Sonuçta el mi yaman bey mi yaman derken, firma hem yolsuzluk ve hırsızlıklarına devam ede dursun devletin yetkili makamları adamları haklı buldu ve bizi sap gibi ortada bıraktı. Yani bırakın devletin kasasını yada kalesini korumayı hatta ihbar ikramiyesini almayı, biz götü nasıl kurtarırız onun hesaplarını yapmaya başladık. Bu konuda yaşadıklarımızın sonunda bu olaylarda bir gazeteci arkadaşımız vergi müfettişleri ile sterse yenik düşerek aort damarı yırtıldı ve vefat etti.
Bizlerde bu davanın lehimize sonuçlanmasına rağmen ihbar etmekten vaz geçtik ve hem ihbar edilen firmayı hem de devleti baş başa bıraktık. Yani şimdi Maliye Bakanlığının bu çağrısına sakın kulak vermeyin ve kimseyi bilseniz dahi sakın ihbar etmeyin. Yoksa bırakın ihbar ikramiyesini almayı, ömrünüzden olur ve ihbar ettiğiniz firmayı karşınıza alır hasım sahibi olursunuz. Benden söylemesi.
DİKKAT!!!
Bu yazımı okuduktan sonra birilerini ihbar etmeden önce aşağıdaki linki tıklayın ve haberimizi okuyun daha sonra karar verin lütfen.
Sakın devletin gazına gelip kimseyi ihbar etmeye kalkmayın! – Girdap Haber
