
Atilla İlhan diyorum ne güzel demiş; Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Ne yollar yol, ne yoldaşlar yoldaş. Yani demem o ki yollarda boktan, yoldaşlarda!!!
Günün meşaşı ile başlayalım; Urfalı Çinlinin dediği gibi; “Fahişe namuslu görünüyorsa, fiyatını arttırıyordur.”
Yöneticiler ne kadar ilginçler; “Kurtla beraber öldürüyorlar, çobanla beraber yiyorlar, sahibiyle beraber ağlıyorlar.”
Neyse galiba Silivri Cezaevinin ismi değişmişti. La siz hayırdır; mantıyı sosyete yemeği yaptınız sustuk, lahmacunu tanesi 800 liradan beach clublarda sattınız ses etmedik, ama marjinal kesimin Müslüm Babayı sahiplenmesi kanımıza dokunuyor. Biz bu adamı dinliyoruz diye kro, esrarkeş, balici, tinerci damgası yiyorduk, Müslüm Baba ne ara kutsalınız oldu la hipneleerr…!!!???
Evet küslerin barıştığı, barışanların tekrar küstüğü, günahların silindiği, rahmet ve sevgi dolu Cadılar Bayramınızı eniştem duygularımızla kutladık Urfa’da bile.
Ne demişti rahmetli Dilber Ay aplam; Bu hallowenler boşuna ley bu hallowenlerr boşuna, delalııımmm delalıımmm…
Necip Fazıl Kısakürek hayata çok farklı noktalardan baktığım bir şair. Ama şu sözü beni hep cezbetmiştir; Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın: Dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.
Ben giderken en çok seni götürdüm.
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları,
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı.
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi,
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı.
Ve buna rağmen hiçbir zaman anlamadı insanoğlu.
Dünya birine kalacak olsaydı Süleyman’a kalırdı.
Ölüm satın alınsaydı Nemrut tutar alırdı.
Çıkmadık canlara derman olurdu, Lokman Hekim ölmedi mi?
Bu yüzden hiç korkmadık biz, umudumuz hep Allah’tandı.Derdimize yüksel dedik;
İstediğin kadar yüksel nasıl olsa geçmeyecek misin? Zalimlere güçlen dedik; güçlen nasılsa düşmeyecekmisin.
Öyle oldu olacak!
Bu dünya iyi ile kötü arasında bir yerde ama günü geldiğinde iyilerden taraf olacak…
Son günlerde kendimi sol yumruğum havada ”güzel günler göreceğiz güneşli günler” söylerken bir anda ”hafız Kemal hafız Kemal” sloganları atarken bulmuşum gibi dolanıyorum. Beynimde kalkışma mı oluyor acaba! Yaklaşın yamacıma, artık hayat şiarımızı değiştireceğiz; çalışmak tabiatın anasıdır, tembellik ise babası. En iyisi babanın izinden gitmek. Şişko (halen öyle sayılırım, ama 210kg değilim) olduğum zamanlar ben evdeki tartıya göre hep 135 kilo geliyordum ve bu yüzden kilomu koruduğum için sevinçli ama beden ölçülerim değiştiği için şaşkındım. Gel zaman git zaman bir arkadaş ile kargo yollarken orda bulunan kantara çıktım! Ne görem ben, 182 kg olmuşum. İşte o zaman bu zaman ep isterim fenalık çıkarayım. Siz yinede Urfalı Çinliye kulak verin; “vantilatörü serbest bırak, dönerse senindir. Dönmezse senin olmamıştır” der kendileri. Bu arada bir Çıkmaz sokağa girmişiz ama yol nasıl güzel, nasıl güzel. Hayırlı Çarşamba’lar millet…
Yine slogancı tarafım cezbelendi!
“İttihat ve Terakki kırk deliden oluşmuş bir kuruldur. Talat akıllı delidir, Hüseyin Cahit kalemli delidir, Kara Kemal hesap delisidir, Ziya Gökalp kitaplı delidir, Enver kılıçlı delidir, ben konuşan deliyim, Yakup Cemil de zır delidir.”
Siz Roma iseniz biz Attila’yız
Siz Bizans iseniz biz Fatih’iz
Siz Haçlı iseniz biz Selahaddin’iz
Siz Lawrence iseniz biz Kuşçubaşı Eşref’iz
Siz 7 düvelseniz biz Mustafa Kemal’iz
Ve siz Ermeni iseniz #HepimizTalatız
Rahmetli babam beni bir yere gönderirken; “Kendine dikkat et oğlum” demezdi. “Kimseye karışma ha oğlım.!” derdi, klasik Urfalı işte…
Geçen aramızda kalsın motoru nereye park ettim diye arıyorum, motorun üstündeymişim anasını satam.
Göbeklitepe esasen Antep’in, Urfa’nın ciğer şiş şehri kimliğini yok etme icatıdır. Dolduracaklar entelleri turistleri herkesi vegan yapacaklar. Proje büyük aslında. Şaka la şaka Mısır Piramitlerinden daha değerli olan Göbeklitepe’ye yerli turist çekmek için “Kaynanalar gelinlerini burada kurban ediyormuş” veya “Kumalar birbirlerini burada boğazlıyormuş” dememiz yeter bence…
10 bin yıl öncesinin Göbeklitepe’si var o topraklarda. Uygarlık yani! Nasiplenin birazcık!
Üç semavi dine göre Adem & Havva 7000 yıl önce yaşamış.
Göbeklitepe’de 12 bin yıl öncesine ait kent çıktı, ne olacak şimdi?
İnsanı ölüme eceli götürür, insanı ölümden eceli korur…
Ateistim” diyen bir iş arkadaşıma “Gusülsüz mü dolaşıyorsunuz?” diye sormuştum..
Gülerek, “Yok ya, vardır mardır, iyice mundar gitmeyelim” karşılığını vermişti.
Bu zâtı yıllar sonra gördüm, namaza başlamış, birlikte namaz kılmıştık.”
Herkesin İlâh’ı ya da ilâhları vardır.
Ya Allah’a kul olursun ya da Allah’ın yarattıklarına!
Biz, Kâdir- i Mutlak Allah’a inanırız.
(Şüphesiz ki Senin Rabbin mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir. (Şuarâ/68)
Dip notumuza gelelim; Siz siz olun, sizi seven insanı üzmeyin. Ahını almayın. Başınıza sarmayın. Hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Rabbim ben ve alayınızın hayatında ki tüm eksiklikleri tez zamanda doldursun. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…
“Okuyucular üzülmesin, çünkü; Bozkurtlar dirilecektir.”
Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…
10 kuruşluk pul ve imza…
Değerli dostum o kadar güzel yazıyorsun ki, okurken beni meşk ediyorsun. Eline yüreğine sağlık iyi ki varsın. Kimse yorum yapmıyor sadece okuyor ben ona kızıyorum.