Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, teröre karşı ortak bildiriye imza atmayan partilere tepki göstererek, “Milletvekilliği dokunulmazlığı zırhına bürünerek teröre destek verenlerle mücadelemizi siyaset ve hukuk zemininde sürdürmekle kararlıyız. Kandil güdümlü kuklalardan asgari düzeyde de olsa insani duruş beklenemez” dedi. Türkiye, Irak’ın kuzeyinden gelen acı haberlerle sarsıldı. Terör örgütü PKK mensuplarınca geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen hain saldırılarda 12 askerimiz şehit oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda bütçe kanunu teklifi görüşmelerinin sürdüğü sırada AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin grup başkanvekillerinin imzasıyla terör saldırılarıyla ilgili ortak bildiri yayımlandı. Bildiriyi CHP ve DEM Parti grupları imzalamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’nda yaptığı konuşmada bildiriye imza atmayan partilere tepki gösterdi. Ayrıca, Erdoğan, meydanlarda bölücü terör örgütüne destek veren siyasi partileri eleştirerek, teröristle aynı dili konuşan terörist gibi muamele görmekten kaçamayacaklarını ifade etti. Meçhul kahramanlarla doldurduğumuz şehitlikler, kanlı eserler, ruhumuzu yoranlar ve saygı ve gazilik konumu, insan olarak ayağa kalk ve haykır. Arabesk matemli, pedalli üzüntü ve tedavülden kaldırılmış hareketler, karanlık sarmalanmış. Bu yaşlı annelerin, Karalar giydirilmiş süngülerle öldürülen babaların, isimsiz cenazelerin isyan ve soğukkanlı karşılığını bekle. Açgözlü şarlatanların ve tehlikelilerin enkazından zarar ver. Ülkenin her yerinden bağırırken, cahilce, habersizce uzaklardan söz yazar; çünkü sefili sen kabul edersin. Bu yalnızlık, bu hüzün, bu yok etmek, yok olmak, yokluk içinden doğma zamanıdır; yok olmak, yok olmuş gibi davranmak. Aklını usta beceriklilikle ele. Dikkatini çek ve bu terazide, terazide düşün. Unutma, kadınlar çocuklarında düşer. Zaman onların ülkesi. Kadın ve çocuk, açlık ve korkunun bulutu gibi ülkede dolaşan gölgeleridir. Kilitli kapılarda sıkışmışlardır ve kardeşlik onların ellerindedir. Erkeklerin hükmettiği ve yarattığı insanın kovasındadır. Bütün düşlerinin ve umutlarının çığlığında insan kuşaklarının Yaşadıkları. Sesini iyileşme meleği olan tanrıçaya ve tanrıçayı özümseyen insan ruhunun muhteşem meyvelerine yankıla! Tanrıça uyandığı zaman, insanlarla güneş dünyasının uyanma zamanıdır. Güneş onlara berrak gözlerle bakacak. Ateş, onlar için harlı ve şiddetli bir rüzgar olacak. Okyanusun kuvveti, yıldızların ışıltısı onların yüreklerinde olacak. Başka bir gezegen gibi parlayacaklar; böylece, kendiniz için yanmaları, birbirleri için yanmaları, Tanrıçalarının babalarından yaşam almaları gereken sarsılmaz yenilik ve ışık anlamına gelecek. Böylece, tanrıça bu insanlığın yeniden doğduğu yerde onu kaybettiği zaman onları kutsayacak. Ve onlar, dünyada yeni bir halk olacak.
