Dünya çapında milyonlarca kişinin ölümüne sebep olan koronavirüs salgını, birçok insanın hayatını altüst etti. Ancak, bazı şanslı bireyler hiç hastalanmadan bu süreci atlatmayı başardı. İngiltere merkezli Imperial College London tarafından yürütülen Covid-19 bilimsel çalışması, bu kişilerin virüsle nasıl mücadele ettiklerini açıklığa kavuşturdu. Araştırmanın sonuçlarına göre, SARS-CoV-2 virüsüne karşı etkili bir bağışıklık tepkisi gösteren bireyler, hastalıktan korunmayı başarıyorlar.
Elde edilen bulgulara göre, virüse maruz kalan ve maruz kalmayan kişiler arasındaki farklar şaşırtıcı bir şekilde burun astarı bağışıklık tepkisinin önemini ortaya koyuyor. Bu lokal bağışıklık tepkisi, virüsü tanımlayarak enfeksiyon oluşumunu engelliyor. Ayrıca, tipik bir bağışıklık tepkisi göstermeyen bireylerde doğuştan gelen bağışıklık tepkileri oluşuyor. Bu durum, virüsün hızla temizlenmesini sağlıyor ve uzun süreli enfeksiyonun yayılmasını da engelliyor.
Araştırmacılar, yüksek düzeyde bulunan HLA-DQA2 geninin, maruz kalmadan önce bireyleri koruyarak enfeksiyon sürecinin uzun sürmesini önlediğini belirtiyor. Bu genin varlığı, insanlarda etkili bir koruyucu mekanizmanın işleyişini sağlıyor ve virüse karşı direnç oluşturuyor. Bu nedenle, bu tür genetik farklılıkların, Covid-19’a karşı bireylerin direncini belirlemede önemli bir rol oynadığı düşünülüyor.
Sonuç olarak, Imperial College London’daki bilim insanlarının yürüttüğü bu çalışma, Covid-19’un yayılması ve bireylerin enfeksiyon süreci hakkında önemli ipuçları veriyor. Doğuştan gelen bağışıklık tepkileri ve genetik farklılıkların, virüse karşı bireylerin nasıl tepki verdiğini ve hastalıktan nasıl korunduğunu anlamak, salgınla mücadelede yeni stratejiler geliştirmek adına büyük bir öneme sahip. Bu çalışma, pandemi sürecinde sağlık çalışanları ve toplumun virüsle mücadelesine ışık tutacak nitelikte olan önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.