İstanbul Sarıyer’de yer alan bir sit alanında bulunan ve sanatçı Özcan Deniz tarafından yapılan üç villaya eklemeler yaptığı iddialarıyla ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır. Bu durum, Deniz’in inşaat alanındaki çeşitli düzenlemeleri ve yasalara uygunluğu konusunda kamuoyunda tartışmalara neden olmuştur. Özellikle bu tür yerlerde yapılan inşaat çalışmalarının, doğal ve tarihi sit alanlarını koruma amacı doğrultusunda ne denli hassas bir konu olduğu bilinirken, sanatçının açıklamaları da dikkat çekmiştir.
Özcan Deniz, inşaat sahibinin kendisi olmadığını ve sürecin mağduru olduğunu belirterek, “Orası yıkılsa dahi ben orada çadır kurup oturacağım. Orası benim çocuğumun hakkıdır, hukukudur, emeğimdir, kimse de onu yiyemez.” sözleriyle yorumda bulunmuştur. Bu ifadeleri, Deniz’in sahip olduğu mülk ile ilgili olan hassasiyetini ve duygularını ortaya koymaktadır. Sanatçının, yıkım durumunda bile mülküne olan bağlılığı ve çocuğunun hakkına sahip çıkma isteği, mahrem bir durumun ifadesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, hukuki süreçlerin nasıl gelişeceği ve bu konudaki olası sonucun ne olacağı ise şu an için belirsizliğini korumaktadır.
MALİYE HAREKETE GEÇTİ
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, Özcan Deniz hakkında bu sefer de Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından bir inceleme başlatılmıştır. Bu incelemenin gerekçesi, sanatçının kardeşi Ercan Deniz’in, kardeşinin mesleki kazançları hakkında yaptığı bir beyan olarak gösterilmektedir. Ercan Deniz, “Özcan, oynadığı diziden her ay 2 milyon 250 bin lira kazanıyor.” ifadesini kullanarak, Özcan Deniz’in ticari faaliyetleri ve gelirleri üzerine dikkat çekmiştir.
Bu durum, vergi otoriteleri tarafından bir inceleme başlatılması için yeterli bir sebep olmuş ve Özcan Deniz’in mali durumunun incelenmesine yol açmıştır. Vergi Denetim Kurulu’nun bu durumu sorgulaması, sanatçının kazançlarının yanı sıra mali sorumluklarını da göz önünde bulundurmasını gerektirmiştir. Bu tür incelemeler, genellikle şeffaflık ve kamu adına hesap verebilirlik açısından önem arz etmektedir. Özcan Deniz’in maddi durumu ve bu durumun kamuoyundaki algısı, ilerleyen süreçte merakla takip edilecektir.