Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İzvestiya gazetesine verdiği röportajda, 22 Mart’ta Moskova’da gerçekleşen terör saldırısının ardından Batılı ülkelerin tutumunu eleştirdi. Saldırının DEAŞ tarafından yapıldığına dair açıklamaların ardından gelen tepkileri değerlendiren Lavrov, Ukrayna’nın rolünü sorguladı. Ukrayna’yı suçlamadan önce soruşturmanın tamamlanmasını beklemek gerektiğini belirtti ve saldırının faillerinin Ukrayna sınırında yakalanması durumun ciddiyetini artırdığını dile getirdi.
ABD’nin terör saldırısından önce Rusya’yı uyardığına dair yapılan açıklamalar hakkında konuşan Lavrov, ABD ve İngiltere’nin uyarılarını hatırlattı. Ancak istihbarat teşkilatları arasındaki temasın göz ardı edildiğini ve Rusya’nın da uyarı aldığını ancak bunun genel nitelikte olduğunu söyledi. Lavrov, Ukrayna’nın barış planını eleştirerek, Moskova’nın elindeki bölgelerden çekilmesini kabul edilemez buldu.
İsveç’te planlanan barış zirvesine de değinen Lavrov, Rusya’nın katılımı olmadan ve temellerde değişiklik yapılmadan başarılı olamayacağını belirtti. Lavrov, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in barış formülünü kabul etmelerinin mümkün olmadığını ve Rusya’nın 2014’te ilhak ettiği Kırım’ı geri vermesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Zelenskiy ise Rusya ile barış planı dışında bir müzakere yapmaya karşı olduğunu ifade etti.
Sonuç olarak, Lavrov’un açıklamaları, Rusya’nın terör saldırısıyla ilgili soruşturmayı sürdürdüğünü ve Batılı ülkelerin Ukrayna konusundaki tutumunu eleştirdiğini göstermektedir. ABD’nin uyarıları ve İsveç’te planlanan barış zirvesine Rusya’nın katılımı konuları da gündemdeki önemli konular arasındadır. Lavrov’un Rusya’nın pozisyonunu net bir şekilde ortaya koyarak, ülkesinin çıkarlarını savunduğu görülmektedir.