Serdar Ortaç, Mehmet Ali Erbil ve 16 kişi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen bir soruşturma çerçevesinde 11 Kasım tarihinde gözaltına alındı. Bu işlem, Türkiye genelinde artan yasa dışı bahis faaliyetleriyle bağlantılı olarak yapılmış ve söz konusu kişiler hakkında toplu bir soruşturma başlatılmıştır.
Gözaltına alınan Ortaç ve Erbil için hakimlik tarafından ilk olarak ev hapsi kararı verilmişti. Ancak daha sonra bu ev hapsi kaldırılarak, her iki sanatçıya yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Bu durum, kişilerin yurt dışına çıkışını engellerken, sürecin devam etmesi açısından önemli bir adım olarak kaydedildi.
Duruşma sırasında savunma yapan Serdar Ortaç, Malta’da gerçekleştirilecek bir açılış için davet aldığını ve orada tanımadığı kişiler tarafından bir röportaj yapılmaya başlandığını söyledi. Bu süreçte, Ortaç’ın habersiz bir şekilde bu röportaja dahil edildiği ve çekilen videoların onun izni olmadan bahis sitesiyle ilişkilendirilerek yayınlandığı iddia edilmektedir.
“SUÇLAMALAR ASILSIZDIR”
Ortaç, yaptığı savunmada, “Röportaj sırasında şahsi telefonumdan yayın yapıldı ve videolar, benim iznim olmadan bahis sitesiyle ilişkilendirilerek yayınlandı. İlk başta fark etmedim, ancak sonra tişörtlerinde Türkiye’deki kumar sitelerinin isimlerinin olduğunu gördüm,” diyerek suçlamaların asılsız olduğunu vurguladı. Bu açıklaması, Ortaç’ın durumunun ne kadar karmaşık olduğunu ve sürecin bulunması gereken netliği ortaya koyması açısından önemli bir ifade biçimidir.
Ortaç, “Kimseyi teşvik etmedim, bilgim dışında gerçekleşen bir durumdan sorumlu tutuluyorum. Suç işleme kastım yoktur” şeklinde beyanlarda bulundu. Bu ifadeler, Ortaç’ın durumunu göz önüne alarak, kendisini savunmaya çalışması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Olayla ilgili olarak, savcı Ortaç’ın “yasadışı bahis reklamı ve teşvikinde bulunma” suçundan cezalandırılmasını talep etti ve 3 yıla kadar hapis cezası istedi. Bu talep, son dönemlerde yasa dışı bahis reklamlarına karşı yürütülen mücadelenin bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Ortaç’ın avukatı ise savunmasını geliştirebilmek için zaman talep etti. Gelişen bu durumlar neticesinde mahkeme, Ortaç hakkındaki adli kontrol kararını kaldırarak duruşmayı 25 Şubat’a erteledi. Bu erteleme, suçlamaların netleştirilmesi için önemli bir fırsat sağlamakta ve ilerleyen günlerde konu hakkında daha fazla bilgi edinme olanağı sunmaktadır.