Süt İnekçiliğinin Sürdürülebilirliği ve Artan Zorluklar
Sürekli artan yem fiyatları, süt inekçiliğinin küçük aile tipi işletmeler için giderek sürdürülemez hale geldiğini vurgulayan Gürer, bu durumu çözüme kavuşturmak adına yapılması gerekenleri de ele aldı. Özellikle, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği tavsiye fiyatının küçük işletmeler için geçerliliğini yitirmesi, süt satımı noktasında sıkıntılar doğuruyor. Yem ve sanayi sütü ile sütten mamul ürünlerin market raflarındaki fiyatlarına yapılan düzenli zamlar ise tüketicinin alım gücüne olumsuz etki etmekte. Gürer, piyasadaki aracıların, sanayicilerin ve market sahiplerinin satış fiyatlarını sürekli artırdığına dikkat çekti.
Kırsal Kalkınma Desteklerinin İyileştirilmesi Gerektiği
Kırsal kalkınma desteklerinin sadeleştirilmesi gerektiğini ifade eden Gürer, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) ile ilgili mevcut sorunları dile getirdi. Sadece ithal hayvanlar için gerekli olan kapasite raporunun başvuru aşamasında sorunlar çıkardığını kaydeden Gürer, 20-100 arası hayvanı olan başvuru sahiplerinin iş yeri açma izni almak için köylerde özel idarelerden, beldelerde ise belediyelerden ruhsat almak zorunda olduğunu belirtti. Bu durum, kırsal alandan yapılan başvuru sayısının azalmasına yol açmaktadır.
Başvuru sahiplerinden çeşitli belgelerin talep edilmesi de işleri zorlaştırmakta. Gürer, küçük çiftçilerin altyapı yatırımlarına başvuru yapmakta zorlandığını, bu nedenle tarımsal desteklemelerde düzenlemelerin şart olduğunu vurguladı.
Mikro ve Küçük İşletmelere Sağlanan Desteklerin Önemi
Kırsalda ekonomik altyapının güçlendirilmesi gerekliliğine dikkat çeken Gürer, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelere sağlanacak desteklerin önemini dile getirdi. Aile işletmeciliğinin tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi için kritik bir nokta olduğunu belirten Gürer, dünya genelinde hayvancılıkla uğraşan her yerde bu aile işletmelerinin büyük çiftlikler için de bir temel oluşturduğunu vurguladı. Kırsal kalkınma desteklerinden faydalanmanın, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliği açısından hayati olduğunu kaydı.
Sütün İlk Aşamada Değiştirmesi ve Depolama Sorunları
Gürer, 1-20 süt ineği olan besicilerde süt toplamanın, başlangıç aşamasında gerçekleştiğini ve çiğ süt toplama tankı olmayan işletmelerde sütün aracı tarafından belirlenen bir fiyatla satıldığını belirtti. Sütün iki el değiştirerek market raflarına kadar ulaşmasının ardından fiyatların arttığını ifade ederek, bu durumun çiftçiyi nasıl zor durumda bıraktığını açıkladı. Ayrıca, süt toplama, süzme, soğutma ve uygun şartlar altında depolama süreçlerinin ek maliyetler getirdiğini ve bu nedenle süt fiyatlarının doğrudan etkilendiğini ifade etti.
Diğer taraftan sütün sıcaklık koşullarında muhafaza edilmesi gerektiğini belirten Gürer, çiğ süt toplama tanklarının en az 1000 L/gün kapasitede olması gerektiğini ve hibe desteği alabilmek için gereken koşulları sıraladı. Tesislerin hijyen şartlarına uygun şekilde bulunduğu sürece, üreticinin ve besicinin güçlenmesinin sağlanabileceğini vurguladı. Küçük aile işletmelerinin hibe desteklerinden yararlanmasının, kırsal kalkınmayı destekleyeceği düşüncesini savundu.
