Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanan AA muhabirinin derlemesine göre, Türkiye’deki yaşlı nüfus (65 yaş ve üzeri) dünya genelinde birçok ülkenin nüfusunu geride bırakmaktadır. 2022 yılı itibarıyla dünya nüfusu 8 milyar 161 milyon 973 bin olarak tespit edilmiş olup, bu rakamın yüzde 10,2’sini yaşlı bireyler oluşturmaktadır. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam nüfusu ise 85 milyon 664 bin 944 kişi olarak belirlenmiş ve bu nüfusun yüzde 10,6’sını yani 9 milyon 112 bin 298 kişiyi yaşlı nüfus oluşturmuştur.
Türkiye’deki yaşlı birey sayısı, İsviçre, Sırbistan, İrlanda, Yeni Zelanda, Ermenistan ve İzlanda gibi ülkeleri de kapsayan toplam 96 ülkenin nüfusunu geçmiştir. Bu durum, Türkiye’nin yaşlanan nüfusu ile ilgili önemli bir göstergedir ve ülkenin demografik yapısındaki değişimi ortaya koymaktadır. Türkiye’nin, yaşlı birey sayısının artışı ile birlikte sosyal hizmetlerdeki ihtiyaçlarının da artacağı öngörülmektedir.
Geçen yıl dünyada yaşlı nüfusa sahip ülkeler arasında liderliği, 208 milyon 147 bin 281 kişiyle Çin üstlenmiştir. Bu ülkeyi 103 milyon 691 bin 375 kişiyle Hindistan ve 61 milyon 930 bin 598 kişiyle Amerika Birleşik Devletleri izlemiştir. Bu sıralama, yaşlı nüfus oranını etkileyen faktörler arasında yaşam süreleri, sağlık hizmetlerine erişim ve doğum oranları gibi unsurların rol oynadığını gösteriyor.
Yaşlı bireylerin en yoğun orana sahip olduğu ülke ise Monaco’dur. Monaco, yüzde 36,2 oranıyla dikkat çekmektedir; burada 38 bin 631 kişilik toplam nüfusun 13 bin 972’sini yaşlılar oluşturmaktadır. Monaco’yu sırasıyla, yüzde 29,8 ile Japonya, yüzde 24,6 ile İtalya, yüzde 24,5 ile Portekiz ve yüzde 23,9 ile Yunanistan takip etmektedir. Bu ülkelerdeki yüksek yaşlı nüfus oranları, genellikle gelişmiş sağlık sistemleri ve yüksek yaşam standartlarından kaynaklanmaktadır.
Öte yandan, yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler arasında ise Katar (yüzde 1,7), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 1,8), Zambiya (yüzde 1,9), Çad ve Sudan (yüzde 2,1) ile Orta Afrika Cumhuriyeti (yüzde 2,2) yer almaktadır. Bu durum, söz konusu ülkelerin demografik yapıları ve toplumlarının yaşlanma süreçleri ile alakalı farklılıkları göstermektedir.
Tüm bu veriler, Türkiye’nin ve dünyanın demografik yapısındaki değişimleri ve bu değişimlerin sosyal, ekonomik ve politik boyutlarını incelemek için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Yaşlanan nüfus, gelecekte sağlık hizmetleri, emeklilik sistemleri ve sosyal politikalar gibi birçok alanda önemli etkilere sahip olacaktır.