“Yenidoğan çetesi” davasında cumhuriyet savcısı, 3 sanığın tutuksuz yargılanması kararına itiraz etti.
İstanbul’da devam eden “Yenidoğan çetesi” davasında, sağlık hizmetleri alanında işlenen suçlar nedeniyle tutuksuz yargılanan üç sanığın durumuna ilişkin önemli gelişmeler yaşandı. Bu davada, suç örgütünün bebek acil hastalarını özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendirerek ölümlerine yol açtıkları ve haksız kazanç sağladıkları ileri sürülüyor. Davada yargılanmakta olan 47 sanık var ve bu sanıklardan biri olan cumhuriyet savcısı, tutuksuz olarak yargılanan üç sanığın (Ali Aksu, Ali Dirik, Şeyhmus Çelik) durumuna itiraz etti.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık 2023 tarihinde düzenlenen duruşmada, savcı Ali Aksu’nun sahibi olduğu Birinci International Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi’nin mesul müdürü doktor Ali Dirik, ve doktor Şeyhmus Çelik hakkında tutuklama talep etti. Öte yandan, TRG Hospitalist Hastanesi’nde görevli doktor Mehmet Gürül, hastanenin genel müdürü Murat Mantuş, iki hemşire Ceren Hatice Kırım ve Serenay Şenkalaycı, ile Bağcılar Şafak Hastanesi’nin işletme müdür yardımcısı Mustafa Kazan, hemşire Renginar Molla ve tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir hakkında da tutuklama kararı verilmesi talep edildi.
Mahkeme, 4 Aralık 2023 tarihinde yaptığı duruşmada, doktora Mehmet Gürül, Murat Mantuş ve Şeyhmus Çelik’in tutuklanmasına karar verdi. Diğer tutuksuz sanıklar olan Ali Aksu, Ali Dirik, Serenay Şenkalaycı ve Ceren Hatice Kırım hakkında tutuklama kararları çıkarılması talep edildi. Ancak, Mustafa Kazan, Renginar Molla ve Sümeyye Özdemir’in tutuksuz yargılanmalarına devam edilmesine hükmedildi. Bunun üzerine cumhuriyet savcısı, Kazan, Molla ve Özdemir’in tutuksuz yargılanmalarına yönelik hukuki itirazda bulundu.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, doktor Fırat Sarı’nın suç örgütünün lideri olduğu, organizasyonun diğer önemli üyeleri arasında doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yer aldığı belirtildi. İddianamede, söz konusu suç örgütünün ruhsatını devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini ihlal ederek, doluluk oranını sağlamayı hedeflediği ve bu şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)‘ndan en yüksek ödeme miktarını almaya çalıştığı iddia ediliyor.
Sanıkların, bebek hastalarının sağlık durumlarını olduğundan daha ağır gösterdikleri ve hastaların gereğinden fazla süre hastanede kalmalarını sağladıkları da iddianamede ifade edilmiştir. Bu şekilde SGK’den yüksek miktarlarda ödeme alınmasının yanı sıra bazı hasta yakınlarından da fazla ücretler talep edildiği belirtiliyor. Ayrıca, hastaların uygun sağlık hizmeti alacağı hastaneler yerine, kar amacını güden hastanelere yönlendirildiği ve oluşan karın, sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı vurgulanıyor.
Sonuç olarak, sanıkların ana hedefinin bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek değil, maddi kazanç elde etmek olduğu ifade ediliyor. Bu dava, sağlık