1968 yılında uzaydan Dünya’nın gölgeli görüldüğü ünlü “doğuş” fotoğrafını çeken eski Apollo 8 astronotu Emekli Tümgeneral William Anders, 90 yaşında hayatını kaybetti. Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden Anders’in tek başına pilotluk yaptığı uçak, Washington’daki San Juan Adaları açıklarında suya düştü. Ölüm haberi, oğlu olan Emekli Hava Kuvvetleri Yarbayı Greg Anders tarafından verildi. Oğul Anders, “Aile yıkıldı. O harika bir pilottu. Onu çok özleyeceğiz.” dedi.
Eski astronot William Anders, ünlü fotoğrafın sahibi olarak bilinir ve Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programına büyük katkı sağladığı düşünülmektedir. Aynı zamanda, eski NASA astronotu ve Arizona Senatörü olan Mark Kelly, Anders’in Dünya’nın Doğuşu fotoğrafının gezegenimize ve insanlığa bakış açısını sonsuza dek değiştirdiğini belirtti. Kelly, Anders’in astronotlara ve araştırmacılara ilham verdiğini de vurguladı.
William Anders, 1997’de NASA’ya verdiği bir röportajda, Apollo 8 görevinin riskli olduğunu düşündüğünü belirtmişti. Mürettebatın geri dönme şansının 3’te 1 olduğunu tahmin ettiği bilinmektedir. Anders, Ay’ın etrafında tur attıktan sonra mürettebatla birlikte fotoğraf çekmeye başladıklarını anlatmıştı. Dünya’yı veya Güneş’i göremediklerini ancak kendi etraflarında dönüp ilk Dünya Doğuşu’nu görene kadar beklediklerini dile getirmişti.
Anders, Dünya’nın Doğuşu fotoğrafını çektikleri anlar hakkında da detaylar vermişti. O anları “şimdiye kadar en etkileyici” olarak tanımlayan Anders, Dünya’nın görüntüsünü Noel ağacı süslerine benzetmişti. Ay manzarasının yanında çok narin ve renkli bir küre olarak Dünya’yı görmek, onun için unutulmaz bir an olmuştu. Aynı zamanda, Anders’in fotoğraf çekerken yaşadığı heyecanı anlatan anıları da bulunmaktadır.
William Anders’in vefatı, uzay ve bilim camiasında büyük bir üzüntüye sebep olmuştur. Anders’in hayatı, uzay keşifleri ve o dönemin önemli anılarını hatırlatan bir ikon olarak anılmaya devam edecektir. Son olarak, Apollo 8 görevindeki önemli rolü ve Dünya’nın Doğuşu fotoğrafıyla bıraktığı miras, uzay araştırmalarının tarihinde unutulmaz bir yere sahiptir.