FOS ÇIKTI…
İmralı’ dan ne çıktı, ortaya karışık mı?
Devlet Bahçeli’nin dediği neydi? Ne istedi Cumhur ittifakı?
Başta kesinlikle silahı bırak, sonra yaptıklarını kabul ve beyan et,
“geldiğin son durum zaten bir bitmişliktir” siyasi uzantına izah et,
terör örgütünü de tasfiye et.
Söz konusu bir pazarlık teklifi oldu mu? Hayır…
Yani 2014 yılı versiyonu bir çözüm aramaya girilmedi, Hülya Koçyiğit, Lale Mansur gibi isimlerin bile dahil edilmesi ile oluşturulan bir ” vizon tele” ortamı dahi yok,
ki o dönem tüm iyi niyetlerin suistimali ve yüzlerce şehidimiz ile sonlanmıştı.
Bugünün Türkiye’sinin geldiği noktada ise, dış politikada aldığımız sonuçlar çerçevesinde İmralı nereye evrilecek yaşayıp göreceğiz.
Bu sözlerin “Apo ya mı, Dem parti temsilcilerine mi” kime ait olduğunun, Dem Partisi tarafından açıklanan kamuoyu ilanının dışında daha resmi bir kaydı – kuydu belgesi vardır herhalde, ama genel olarak baktığımızda hiç kimse hangisinin kimin sözü olduğundan an itibari ile emin değil.
Neyse biz şimdilik tamamını Abdullah Öcalan sözleri diye düşünüp değerlendirelim,
◦ *Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar icin de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
◦
Tüm halklar? Tarihi sorumluluk ve kader belirleyicilik?
Bu Ülke de Halklar değil, Türk halkı yaşar, Kürt, Laz, Çerkez vs. kökenli lakin komple Türk halkı.
Tarihten bugüne kadar sorumluluğu asla terk edilmemiş ve tüm çabalayanlara rağmen hiç bitirilememiştir.
Kader belirleyiciliğe gelirsek, söz konusu olan Türk halkının kaderi değildir belirlenecek olan,
Türk halkını meclis kürsülerinde, tükürüğümüz de boğarız diye kendini yırtanların, kardeş olan Türk ve Kürtler tarafından sonu getirilmiş kendi kaderleridir tamamen.
◦
⁃ *Sürecin başarısı için Türkiye’ deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
Dar ve dönemsel hesaplara takılmadan? Yapıcı ve pozitif davranış? Elzem katkı sunuş?
Yahu siz hangi dar dönemsellikten ve takılanmayacak hesaptan bahsediyor sunuz? Yıllarca katili olduğunuz bebeklere mi, analarına, babalarına mı takılmayalım, aleme parayla satılıp maşa olmuşların, Memlekete çökmek için, bölmek, parçalamak için yakıp yıktıklarına mı takılmayalım?
Kimin İnisiyatif alması lazım sizin için, kimi istiyorsunuz?
Bu nasıl bir küstahlık , sürecin başarısı için hem de öyle mi?
Yoksa başarısız olur diyorsunuz yani.
Olursa ne olur diyorum ben de, cürmünüz kadar yer yakıp ateşiniz bile olamamışken pazarlık mı ediyorsunuz yoksa tehdit mi?
Hangi siyasi çevrenin pozitif katkı sunması elzem ise onun durumu bıraktım katkı sunmayı daha elzem ve vahimdir emin olun.
⁃ *Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışardan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır.
Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
Dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan?
Onu dışarıdan satın alınanlara sorarlar, ilk defa itiraf niteliğinde bir cümledir bu, dışarıdan müdahale ile idare edildiğinin deşifresi niteliğinde.
⁃ *Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
⁃
⁃ *Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
⁃
⁃ Gerek Devlet gerekse siyasi çevre? Bunlar ışığında gereken pozitif adım?
Devlet yani Türkiye Cumhuriyeti tarafından yolun sonuna getirilmiş bir terör örgütünün, “köprüden önce ki son çıkış” çağrısı yerine, yine aynı Devletin varlığı sayesinde siyasi çevresi olmuşlarından ayrı ayrı ışık beklemek ve ona göre gerekeni yapmak. Işık tatmin etmez ise pozitif adımı adeta atmamak mı anlatılmak istenen.
⁃
⁃ *Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettigi düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.
⁃
⁃ Bütün bu çabalarımız?
Kimin çabası sizin mi? Sizler bu Ülkeyi bölmeye, parçalamaya ve çökmeye çaba harcadınız yıllarca, hak ettiği düzeye taşımaya değil.
Şimdi yapmanız gereken ise çaba değil, yok olmak yada terör örgütünüzü tasfiye ederek biat etmek mecburiyetidir.
⁃
⁃ *Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.
⁃
⁃ Memleket de “Kürt” sorunu yok diyoruz ve gerçekten de yok. Ne var peki yıllardır?
⁃ Bölgede Kürt halkının tepesine çökmüş, çıkar ve amaçları için kullanmış, harcamış, adını da Kürt halkının hakları için diye uydurmuş fırsatçı bir terör örgütü ve kendisine devşirdiği siyasi uzantısı sorunu var.
⁃ Sen elli yıldır teröristan hayali ile yan, 13 günde vazgeç.
⁃ Yıllardır kullanılıp paçavra gibi atıldığın zaman da gel, devir Türkiye ve bölge için barış, kardeşlik, demokrasi devridir diye salla.
⁃ Şu İmralı çıktısına bakınca, getirilip ortaya karışık misali konulanı okudukça neden diyorum.
⁃ Neden onca rezilliklerini yaşadıklarımızın, duyduklarımızın, dinlediklerimizin üstüne hala bir yerlere mesaj vermeye çalışanlara “Türkiye Partisi” olsunlar diye bir zerafetimiz var acaba?
⁃