Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, metil alkolle yapılan içkinin en düşük dozunun bile ölümcül ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti. Son günlerde artan sahte içki kaynaklı zehirlenmelerin, özellikle kasım ve aralık aylarında büyük bir artış gösterdiğini ifade eden Cander, bu durumun toplumda ciddi kayıplara neden olduğunu belirtti.

Cander, karbonmonoksit ve metil alkol zehirlenmeleri ile sıkça karşılaşılmakta olduğunu vurguladı. “Bugünlerde çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Hastaneye başvurular da artış gösteriyor. Metil alkol, en öldürücü zehirlenmelerden biri ve bu yıl bu konuda bir pik durumu yaşıyoruz” diyerek yaşanan tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.

“METİL ALKOL İLE ÜRETİLEN İÇKİLER ÇOK ZEHİRLİ”

Metil alkolün (metanol) sanayide yaygın bir şekilde kullanıldığını söyleyen Cander, “Sahte içki olarak bilinen bu zehirlenme durumu, metil alkolün ulaşımının kolay olmasından kaynaklanmakta. Ucuz şekilde temin edilebilen bu madde, içki üretiminde kullanıldığında son derece zehirli hale geliyor. Metil alkol vücuda alındıktan sonra sadece 1 saat içinde kana geçiş yapıyor. Bu ilk aşamada fark edilmesi oldukça zor. Asıl problem, 30 saate kadar uzayabilen ‘sessiz dönem’ olarak adlandırdığımız süreçtir” dedi.

Cander, bulantı, kusma, baş dönmesi ve baş ağrısının yanı sıra, göz bulgularının belirleyici bir gösterge olduğunu belirtti. “Işığa karşı hassasiyet, bulanık ve çift görme, hatta körlük gibi durumlar meydana gelebilir. Zira metil alkol vücutta asite dönüşüyor ve bu asit göz sinirlerine ciddi şekilde zarar veriyor. Göz bulgularında hastaların yaklaşık %25’inde kalıcı hasar olma olasılığı bulunuyor” diye ekledi.

“BÜTÜN ORGANLAR İÇİN TEHDİT”

Cander, metil alkolün vücuttaki asit birikimini artırarak asidoz tablosunu meydana getirdiğini, bu durumun tüm organları etkilediğini ifade etti. Gözden sonra en çok etkilenen organın beynin olduğunu belirten Cander, “Geç dönemde hastalarda parkinson hastalığı gibi ciddi sorunlar da gözlemlenebilir. Bu aşamada hastalar doğrudan diyaliz ihtiyacı duyabilirler. Bununla birlikte, hastanelerde uygulanacak tedbirlerin, içmemek kadar güvenli bir önlem olamayacağını bilmeliyiz. En iyi hastanelerde bile, belli bir aşamadan sonra durumu geri döndürmek mümkün olmayabilir” şeklinde uyarıda bulundu.

“KİLOGRAM BAŞI 0,1 MİLİLİTRE ÖLDÜRÜCÜ OLABİLİR”

Cander, kaçak içki operasyonlarında ele geçirilen maddelerin tehlikesine de vurgu yaptı. “Bu maddeler, insanı öldürebilecek kadar zehirli bir miktar içermektedir. Ayrıca, kişilerin kendi ürettikleri içkiler yüzünden de zehirlenmeler yaşanıyor. Rakı üretiminde, fermantasyon süreleri göz önünde bulundurulmazsa etil alkol metil alkole dönüşebiliyor. Güvenli doz belirlemek mümkün değil; kilogram başına 0,1 mililitre öldürücü olabilir. Bunun on katı da aynı şekilde tehlikeli olabilir. ‘Etil alkol alayım ve bu durumu düzeltmeye çalışayım’ gibi denemelerin, acil servise gitmekten çok daha fazla zaman kaybına neden olabileceğini belirtmekte fay