Görkemli Seyahatlerin Kirli Yüzü: Kruvaziyerler Dışkıyı Denize Salıyor
“Luxury Above, Filth Below: The Dirty Truth of Cruise Ships”
(Üstte Lüks, Altta Pislik: Kruvaziyerlerin Kirli Gerçeği)
ÖZEL HABER
Her yıl milyonlarca yolcu, lüks kruvaziyer gemilerle dünya denizlerini turluyor. Güneşli güverteler, sınırsız açık büfeler ve romantik gün batımları… Ancak bu ışıltılı tatillerin ardında insanlığın görmek istemediği karanlık bir gerçek yatıyor: Bu gemiler, tonlarca dışkıyı doğrudan denizlere boşaltıyor.
Atıklar Nereye Gidiyor?
Modern kruvaziyer gemileri ortalama bir şehir kadar nüfus taşıyor: 3.000 ila 8.000 kişi! Bu yüzen şehirler, günde 150.000 litreye kadar dışkı ve idrar üretebiliyor. Peki, tüm bu atık ne oluyor?
Teoride, gemilerdeki gelişmiş arıtma sistemleri bu dışkıları işleyecek, temizleyecek ve zararsız hâle getirecek. Ancak gerçekte çoğu zaman bu sistemler ya çalıştırılmıyor ya da yetersiz kalıyor. Karadan 12 mil açıkta olmak kaydıyla, bu atıklar yasal olarak okyanusa boşaltılabiliyor.
Uluslararası Hukuk Ne Diyor?
1983’ten bu yana yürürlükte olan MARPOL 73/78 Sözleşmesi, deniz kirliliğini sınırlamayı hedefliyor. Ancak uygulamada ciddi açıklar var. Gemilerin konumlarını kolayca gizleyebildiği uluslararası sularda denetim zayıf, cezalar ise caydırıcı değil.
Birleşmiş Milletler’in çevre ajansı UNEP’e göre:
“Kruvaziyer turizmi, deniz kirliliğinde en hızlı büyüyen kaynaklardan biridir. Sadece bir haftalık yolculukta bir gemi, binlerce insanın bir ayda ürettiği atığı denize bırakabiliyor.”
Sonuçlar Ne Kadar Tehlikeli?
Gemilerin boşalttığı dışkılar:
-
Mikrobiyolojik kirliliğe yol açıyor (E. Coli, Salmonella, Hepatit A).
-
Deniz yaşamını öldürüyor; oksijeni tüketen bakteriler artıyor, plankton patlamaları balıkları boğuyor.
-
️ Kıyı turizmini tehdit ediyor; yüzme sularına karışan dışkılar halk sağlığını riske atıyor.
Karayipler, Akdeniz, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları en çok etkilenen bölgeler arasında. Özellikle kapalı koylar ve mercan bölgeleri, bu biyolojik atıklar nedeniyle geri döndürülemez zararlar görüyor.
Sürdürülebilirlik Maskesi
Kruvaziyer şirketleri, “yeşil seyahat” etiketleriyle pazarlama yapıyor. Ancak Greenpeace, Friends of the Earth ve Oceana gibi çevre kuruluşları bu söylemlerin büyük ölçüde yeşil yıkama (greenwashing) olduğunu belirtiyor.
“Sıfır karbon” vaatlerine rağmen, bu gemiler sadece fosil yakıtla değil, dışkıyla da dünyayı kirletiyor.
⚠️ Ne Yapmalı?
-
Uluslararası denetim artırılmalı. Uydu takibi, sensörler ve bağımsız gözlemcilerle gemi atıkları izlenebilir hâle getirilmeli.
-
Arıtma sistemleri zorunlu ve şeffaf olmalı. Gemiler arıtma süreçlerini belgelendirmeli.
-
Cezalar ağırlaştırılmalı. Kirlilik tespitinde şirketler değil, gemi kaptanları da şahsen sorumlu tutulmalı.
Son Söz:
O devasa gemide romantik bir akşam yemeği yerken, alt güvertelerde doğaya karışacak dışkıların denize salındığını biliyor musunuz?
Denizler tatil çöplüğü değildir.
Turizm sürdürülebilirlik maskesiyle kirletilemez.
Doğa, lüks uğruna feda edilemez.


