Sesimizi Duyan Var mı?…
Türkiye Ekonomik Çöküşün Eşiğinde: Halk Sefalette, Sarayda Saltanat Sürüyor!
Kepenkler birer birer kapanıyor, iflaslar artıyor, emekli açlıkla, memur korkuyla yaşıyor… Ülkede ekonomik kriz her kesimi vurmuş durumda. Ancak yönetenler için kriz yalnızca bir kelime. Tasarruf halk için, lüks ise sarayda sürüyor.
ÖZEL HABER / ANALİZ
Türkiye ekonomisi her geçen gün daha da derinleşen bir krizle boğuşuyor. Artık sadece dar gelirli değil, orta sınıf da ayakta durmakta zorlanıyor. Büyük küçük fark etmeksizin binlerce esnaf kepenk kapatırken, bazıları iflas bayrağını çekiyor, bazıları da konkordato ilan ederek zaman kazanmaya çalışıyor.
Halk Perişan:
Eskiden dışarıda yemek yemek, ailece sinemaya gitmek sıradan bir etkinlikti. Bugünse bu sadece bir hayal. Halk, temel gıda ürünlerine bile ulaşmakta zorlanıyor. Çarşı-pazar yangın yeri. Pazara çıkan emekli, fiyatları görünce eli boş dönüyor.
Çiftçi Yok Edildi:
Tarımda ithalata bağımlı hale gelen Türkiye, artık kendi çiftçisini desteklemek yerine yabancı ülkelerin tarımına can suyu veriyor. Mazot, gübre, ilaç fiyatlarıyla baş edemeyen köylü ya üretimi bırakıyor ya da borç içinde üretim yapıyor.
Memur Sessiz, Ama Öfkeli:
Memurlar ve kamu çalışanları geçim sıkıntısı yaşarken, düşük maaşlar ve artan hayat pahalılığı altında eziliyor. Ancak seslerini çıkaramıyorlar. Çünkü iş güvencesi kalmamış durumda. “İşimden olurum” korkusuyla herkes sessizliğe mahkûm.
Dış Borç Rekor Kırıyor:
Türkiye’nin dış borcu ve faiz yükü rekor seviyelere ulaştı. Dolar ve Euro kurları sürekli artarken, Türk Lirası her geçen gün değer kaybediyor. Ancak ekonominin başındakiler hâlâ “her şey yolunda” diyerek halkı oyalamaya çalışıyor.
Yönetenler Kriz Yaşamıyor:
Ülkeyi yönetenlerin yaşam standardında ise herhangi bir değişiklik yok. Lüks konvoylar, gösterişli etkinlikler, saraylarda verilen yemekler, çoklu maaş alan bürokratlar… Kriz sadece halkın hayatında yaşanıyor. Onlar için hayat, her zamanki gibi konforlu ve pahalı!
HALKIN SESİ:
“Emekli maaşıyla torunuma harçlık bile veremiyorum.”
“20 yıllık esnafım, ilk defa dükkanı kapatmayı düşünüyorum.”
“Geçinemiyoruz ama konuşmaya korkuyoruz. Çünkü işten atılmak an meselesi.”
“Onlar keyif çatarken biz açız. Kriz bizim için, onlar hâlâ sefa sürüyor.”
⚠️ SİYASETİN SUSKUNLUĞU:
Muhalefet partileri halkın yaşadığı bu ekonomik çöküş karşısında dağınık ve etkisiz bir görünüm çiziyor. Mevcut iktidarın ekonomi politikaları ise halkı değil, yandaş sermayeyi kollayan bir anlayışı sürdürüyor. Devlet mekanizması halk için değil, bir avuç elit için işliyor.
❗ SONUÇ:
Ülkede ekonomik ve sosyal çöküş her geçen gün daha da derinleşirken, milyonlarca insan kaderine terk edilmiş durumda. Artık sorulan soru şu:
Bu çöküşe kim dur diyecek? Ve halk bu sessizliğini daha ne kadar sürdürecek?
Gerçeğin Peşindeyiz…


